Savaşçı, doğuda terörle mücadele eden askerlerimizin kahramanlıklarını anlatan bir dizi. İlk bölümleriyle de ciddi ilgi çekti. Reytinglere neredeyse kafadan girdi diyebiliriz. Ancak 23 nisanda yayınlanan son bölümünde öyle gaflar yapıldı ki, bu kadarına da pes diyoruz.

İlk Gaf!

Dizinin başrol oyuncusu Kaan Yüzbaşı, vatanını seven, silah arkadaşları için canını tehlikeye atacak kadar gözü kara bir komutan. Dizinin bir önceki bölümünde direksiyon başında telefonla konuşurken öndeki aracın durduğunu görmez ve çarpar. Aracın sahibi bayana tüm masrafları ödeyeceği sözünü verir ve acil işi olduğunu belirterek oradan uzaklaşır. Ancak aradan geçen süreye rağmen aracın tamiri için hiç bir şey yapmaz. O arada görevde olduğu için kendisine ulaşmak da mümkün değildir. Günler sonra İstanbul'a geldiğini haber alan araç sahibi kadın, Yüzbaşı Kaan'ı bir şekilde bulur ve sert bir şekilde parasını ister. Sert sözler karşısında deliye dönen Yüzbaşı Kaan, eline geçirdiği bir cisimle, cam-çerceve, ayna, arabada ne varsa paramparça eder.

Tüm bunlar olurken, yanındaki silah arkadaşları da sanki yaptıkları çok normalmiş gibi gülerek, hatta tebrik ederek Yüzbaşı Kaan'ın arabayı parçalamasını seyreder. 

Gaf 2

Yine aynı takımda görevli bir astsubay, 2-3 aydır kirasını ödemediği ev sahibini, sırf ileri geri konuştuğu diye darp eder, burnunu kırar. Karakoldan kurtulma kısmı ise daha vahim. Özel timdeki tüm arkadaşları karakola gelip, dayak yiyen ev sahibini gizliden gizliye tehdit eder gibi, şikayetçi olmaktan vaz geçirirler. 

Gaf 3

Yine aynı ekipten, aynı evde kalan 2 astsubay evlerine döndüklerinde içeride bir hırsız yakalarlar. Hırsızı alıp polise vermek yerine, adamla arkadaş olurlar. Beraber yemek yapar, yerler. Uzun uzun sohbet ederler. Hatta ayrılmaya yakın tekrar gel diye espri de yaparlar. Arada biri diğer arkadaşına sorar, "Neden biz bu adamı polise teslim etmedik?" diye. Diğerinin cevabı akıllara zarar nitelikte. Şehit arkadaşları için helva falan yapamamışlar, bari bir iyilik yapayım demiş, işte o yüzden hırsızı bırakmış.

Gel de küfretme!

Dağdaki terörist ile, şehirdeki hırsızın ne farkı var? Şehitler için iyilik yapacaksan, git gariban sevindir. Garibanın eşyasını çalan hırsızı sevindirmek de nedir?

Hiç mi Türk askeri görmediniz siz? 

Sanki dizide oynayanlar, terörle mücadele eden örnek askerler değil, bildiğin sokak serserileri. Bırakın aylarca eğitimden geçmiş, her türlü koşulda akılcı düşünmeyi bilen özel tim elemanlarını, sıradan Türk askerinin bile asla yapmayacağı, yapamayacağı davranışlar bunlar.

Kaş yapayım derken, göz çıkartmışlar. Umarım sonraki bölümlerde senaristler bu hatalarını düzeltir ve böylesine emek verilmiş, güzel bir diziyi Türk askerine daha yakışır bir senaryo ile çekerler.