Biliyorum en çok seyredilen dizilerden bir tanesi. Hatta eminim siz de severek izliyorsunuzdur. Kimse kusura bakmasın ama ben çok uzun zamandır seyretmiyorum.

Dizinin adı : Kırgın Çiçekler

Arkadaş o nasıl dizidir öyle? Nereden baksan saçmalıklarla dolu. Bezdirdiniz, diziden soğuttunuz beni. Kötü örnek bile yetmiyor bu diziyi anlatmaya. Hadi en baştan başlayalım. 

Kadersiz Kader

Bu kızın annesi tam dayaklık. "Evlat olsa, sevilmez" lafına karşı görüş olarak yazmış senaristler. Olmaz demeyin, olur valla. Var böyle anneler. Hoş onlara anne denmez ya, neyse... Garibim Kader de, kendini sevdirmek için çırpınıyor. Salak mısın kızım sen? Koca kız olmuşsun, kadın seni istemiyor işte. Var git yoluna...

Ağlak Cemre...

Bu kızın ağlamadığı bölüm var mıydı? İstisnasız her hafta 3 yaşında çocuk gibi, hem de salya-sümük ağlattılar bu kızı. Sırf bu kızın ağlamaları yüzünden diziyi bıraktım ben. Arkadaş, bu nasıl bir işkencedir? İnsan, insana bunu yapar mı yahu?

Üç kağıtçı Nazan, saf Mesude, sapık Kemal...

Ebeveynler çocuklardan daha sorunlu. Hep bir entrika, hep bir salaklık. Bu kadar da olmaz, yeter artık dedirten cinsten akıllara zarar oyunlar. 

Diziyi, seyredilebilir yapan sadece 2 karakter var benim için. 

Aşkın en temiz hali Feride ve Toprak,

Genel olarak, dizi ne kadar sinir bozucu olsa da, bu sevgi dolu, saf çift sayesinde 1-2 bölüm fazladan seyrettim. Bize böyle örnekler lazım. Yardım sever, saygılı, işini seven, dürüst insanlar lazım. Küçücük kızlara sarkan sapık baba bozuntuları, her türlü entrikayı çeviren anne müsfetteleri değil. Hele çocuklarını bırakıp, kendi menfaatlerine takılan anneler hiç değil. Senaristler bunu bilmez mi? Bilir elbette ama işlerine gelmez. Çünkü malum bir kesim var ki, sırf böyle diziler seyrediyorlar. Dizinin her hafta ilk 10'a girmesi de bunu ispatlıyor zaten.